Türkiye’nin Enerji Güvenliğine Katkı: Türkmen Gazı
Türkmenistan'ın gazı, Türkiye'nin enerji güvenliğine katkı sağlayacak. Bu işbirliği, enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Enerji güvenliği, bir ülkenin ekonomik istikrarı ve ulusal güvenliği için hayati bir kavramdır. Türkiye, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithalatla karşılayan bir ülke olarak, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve tedarikçi ülkelerle ilişkilerini güçlendirmek zorunda. Türkiye, enerji arz güvenliği konusunda son yıllarda önemli adımlar atarak hem kendi enerji ihtiyaçlarını garanti altına almayı hem de bölgesel bir enerji merkezi olma hedefini sürdürüyor.

Bu hedef çerçevesinde Türkiye son hamle olarak geçtiğimiz günlerde Türkmenistan ile bir anlaşma sağladı. Anlaşmaya göre Türkiye bu yıl içinde swap yöntemi ile 1.3 milyar metre küp gazı İran üzerinden alacak ve gaz akışı 1 Mart tarihinde başlayacak. Son dönemlerde sık sık gündeme gelen swap anlaşmalarının bir başka örneği olan bu anlaşma ile Türkmenistan’ın İran’a teslim ettiği gazın, İran-Türkiye bağlantı noktası olan Gürbulak’tan alınmasına karar verildi. Bu anlaşma ile Türkiye hem enerji güvenliği için çeşitlendirmesine yeni bir halka ekleyecek hem de maliyetleri düşürerek daha rekabetçi bir gaz tedariki sağlamış olacak.
Türkmen Gazı: Türkiye’nin Enerji Çeşitliliğinde Yeni Bir Sayfa
Türkiye, enerji ihtiyacının yaklaşık %70’ini ithalatla karşılayan bir ülke olarak, bu alandaki kırılganlığını azaltmak için kaynak çeşitliliğine ve tedarikçi ülkelerle dengeli ilişkilere odaklanıyor. Türkiye-İran-Türkmenistan üçgeninde gerçekleşen swap anlaşması da bu stratejinin bir ürünü. Türkiye, bu hamle ile hem Türkmenistan’ın devasa gaz rezervlerine erişiyor hem de başta Rusya olmak üzere enerjide dışa bağımlılığını azaltmaya yardımcı oluyor. Bu anlaşma, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki gaz arama faaliyetleriyle birleştirildiğinde, enerji arz güvenliğini güçlendirecek önemli bir adım.
Ancak, Türkmen gazının İran üzerinden taşınması teknik ve siyasi riskler barındırıyor. İran’ın altyapısının yeterliliği, ödemelerde yaşanabilecek uluslararası yaptırım kaynaklı sorunlar bu rotayı kırılgan kılıyor. Türkiye’nin, Türkmen gazını doğrudan taşıyacak alternatif boru hatları (örneğin Trans Hazar Doğalgaz Boru Hattı) üzerinde diplomatik çabalarını artırması, uzun vadede daha güvenli bir çözüm olabilir.

Türkiye’nin Enerji Merkezi Hedefi ve Swap Anlaşmasının Rolü
Türkiye, İran üzerinden Türkmen gazı almak için imzaladığı swap anlaşması, enerji merkezi (hub) olma stratejisine önemli bir destek sağlayabilecek bir gelişme. Bu hamle ile Türkiye, coğrafi konumunu ve bölgesel iş birliklerini kullanarak hem tedarikçi çeşitliliğini artırıyor hem de Avrupa’ya enerji arzında kilit bir aktör haline geliyor. Türkmenistan’ın zengin rezervlerine erişim, Avrupa’nın enerji çeşitlendirme ihtiyacına da cevap verebilecek nitelikte. Mevcut boru hatları ve planlanan altyapı projeleri (Trans Hazar Hattı gibi), Türkiye’yi Asya ile Avrupa arasında bir "enerji köprüsüne" dönüştürecek, bu durumda Türkiye’nin hem jeopolitik etkisini hem de pazarlık gücünü arttıracaktır. Aynı zamanda, Türkiye’nin bölge ülkeleri ile geliştireceği ilişkiler ve ortak enerji projeleri Türkiye’nin enerji merkezi olma stratejisine de olumlu katkı sağlayacaktır.

Avrupa’nın Enerji Güvenliği ve Türkiye’nin Rolü
Türkmen gazının stratejik önemi yalnızca Türkiye ile sınırlı değil. Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmak için alternatif kaynaklar arıyor. Türkiye, İran üzerinden aldığı Türkmen gazını, mevcut boru hatları (TANAP vb.) ve gelecekte inşa edilebilecek yeni altyapılarla Avrupa’ya taşıyarak, hem kendi jeopolitik konumunu güçlendirebilir hem de AB’nin enerji güvenliğine katkı sağlayabilir.
Bu gelişme, Türkiye’yi Avrupa’nın enerji haritasında “olmazsa olmaz” bir aktöre dönüştürebilir. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji krizi, Avrupa’nın kaynak çeşitlendirme ihtiyacını acil hale getirdi. Türkiye’nin Türkmen gazını Avrupa’ya ulaştırması ihtimali, AB’nin enerji tedarikinde Rusya’ya alternatif oluşturabilecekken, Türkiye-AB ilişkilerinde de yeni bir iş birliği alanı yaratabilir. Ancak, bu hedefe ulaşmak için İran’ın swap anlaşmasına ek olarak, Türkmenistan ile doğrudan bağlantıların geliştirilmesi, yeni boru hatlarının inşası, ortak enerji projelerinin hayata geçirilmesi ve Avrupa’nın bu gazı satın alma konusundaki siyasi iradesi kritik önem taşıyor.
Kaynak: ZenginHaber
Doç. Dr. İlhan SAĞSEN
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi
İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı
コメント