Trump Paris İklim Anlaşması’ndan Çekildi. Peki Şimdi Ne Olacak?
Donald Trump, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilerek ABD’yi küresel iklim mücadelesinden uzaklaştırmış ve bu durum müzakere sürecini, iklim finansmanını ve küresel emisyonları olumsuz etkilemiştir. ABD’nin anlaşmadan çıkması, Çin’in liderliğini güçlendirebilir ve uluslararası sistemde ABD’nin güvenilirliğini sarsabilir.

ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump, ikinci döneminde 20 Ocak 2025 tarihinde görevi devralır almaz kararnameler imzaladı. Bunlardan bir tanesi de Paris İklim Anlaşması’ndan çıkışı ortaya koyan kararnameydi. Aslında Trump’ın bu hareketi bir sürpriz değil. Çünkü Trump’ın genel dış politikasının altında yatan düşünce, temel olarak ABD’nin dışarı ile yaptığı tüm anlaşmaların ABD’yi dışa bağımlı kıldığıdır. Bu nedenle sadece iklim değişikliği değil, ilk başkanlık döneminden beri enerji, ticaret ve İran Nükleer Anlaşması gibi anlaşmalardan da çekildi. Bu anlaşmaların bir kısmını Amerikan ekonomisine zarar verdiği için, bazılarını ise “saçma sapan” nitelemesiyle iptal etmişti.
Trump’ın göreve gelir gelmez kararname ile Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi devletler ve iklim değişikliği müzakereleri paydaşları açısından beklenmedik bir gelişme olmadı. Zira Trump, kişisel olarak iklim değişikliğinin varlığına karşı söylemleri ve Paris İklim Anlaşması’nı da "iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, diğer ülkelere ABD'ye karşı ekonomik avantaj kazandırmayı amaçladığı" şeklinde tanımlamasıyla görüşünü ortaya koymuştu. Bu minvalde, Trump ilk başkanlık döneminde 2017 yılında da hem Amerikan ekonomisine zarar vereceği hem de Amerikan vatandaşlarının yaşam standartlarını bozacağı gerekçeleriyle Paris İklim Anlaşması’ndan çekme kararı almıştı. Şimdi de Biden döneminde müzakere sürecine yeniden dahil olan ABD, Trump’ın kararı ile tekrar süreç dışında kaldı.
Peki şimdi ne olacak?
Önemli olan soru bu. Aslında bu hamlenin nasıl sonuçlar doğuracağını tahmin etmek için 2001 yılına göz atmak yeterli olacaktır. Çünkü 2001 yılında da zamanın ABD Başkanı George W. Bush, “...hiç kimse hangi seviyede ısınmanın tehlikeli olduğunu ve dolayısıyla da hangi seviyenin önlenmesi gerektiğini kesin olarak söyleyemez...” sözleriyle ABD’yi Kyoto Protokolü’nden çekmişti. Bush da aynı Trump gibi sözleşmenin ABD ekonomisine ve refah seviyesine zarar vereceğini gerekçe olarak göstermişti. Tabi iki çekilmenin de arkasında yatan en önemli faktörlerden birinin ABD-Çin rekabeti olduğunu da söylemek gerekir.
Trump’ın bu dış politika hamlesinin sonuçları
Paris İklim Anlaşması’nın müzakere süreci zarar görecek:
- ABD’nin çekilmesi, taraf olan ülkelerin taahhütlerini yerine getirme motivasyonunu düşürebilir.
- ABD gibi büyük bir kirletici devletin süreç dışında kalması, diğer ülkelerin de yükümlülüklerinden kaçmasına yol açabilir.
İklim finansmanı zarar görecek:
- Paris Anlaşması gereği gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelesini desteklemek için fon ayırmaktadır.
- ABD’nin çekilmesi bu fonların ciddi şekilde azalmasına neden olacaktır.
Küresel karbon emisyonları artacak:
- ABD’nin kömür ve fosil yakıt sektörüne yapacağı yatırımlar emisyon seviyelerini artıracaktır.
- ABD’nin çekilmesi, diğer ülkeleri de taahhütlerini gevşetmeye itebilir.
Yenilenebilir enerji sektörü olumsuz etkilenecek:
- Trump, federal sularda açık deniz rüzgârı projelerini durdurdu.
- Yenilenebilir enerji yatırımları ve küresel rekabet zarar görecektir.
ABD’nin küresel itibarı sarsılacak:
- ABD’nin sürekli olarak uluslararası anlaşmalardan çekilmesi, güvenilirliğini zedeleyecektir.
- Küresel yönetişimde ABD’nin etkisi azalabilir.
Çin'in küresel rolü güçlenecek:
- ABD’nin boşluğunu Çin doldurabilir ve iklim değişikliği konusunda lider rol üstlenebilir.
- Avrupa Birliği ile Çin’in iş birliği güçlenerek ABD’nin uluslararası arenadaki nüfuzu azalabilir.
Sonuç
2001’de ABD’nin Kyoto Protokolü’nden, 2017’de Paris Anlaşması’ndan çekildiği dönemde olduğu gibi, Trump’ın bu hamlesi de büyük yankı uyandıracaktır. ABD’nin tekrar müzakerelere dahil edilmesi birincil hedef olacaktır. Ancak, ABD’nin çekildiği bu süreçte alternatif bir dış politika izleyip izlemeyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Kaynak: ZenginHaber
Doç. Dr. İlhan SAĞSEN
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi
İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı
Comments