top of page

Ukrayna’dan Rus Gaz Akışının Durmasının AB Enerji Güvenliği ve Türkiye’nin Jeopolitik Önemine Etkisi

Doç. Dr. İlhan SAĞSEN*

14 Oca 2025

Ukrayna'nın gaz akışını durdurması, Türkiye'nin jeopolitik önemini artırırken, Avrupa'da da enerji güvenliği tartışmalarını gündemin merkezine oturtmaktadır.


Rusya'nın doğalgazının Ukrayna üzerinden Avrupa'ya taşınmasını sağlayan hattın kapanması, genel olarak Avrupa, özelde de Avrupa Birliği’nin (AB) enerji güvenliği ve Türkiye'nin jeopolitik konumu üzerinde derin etkiler yaratmıştır. Bu gelişme, enerji piyasalarında yeni dengeler oluştururken, Türkiye'nin rolünü daha da kritik hale getirmiştir. Rotanın kapanması ile birlikte AB'nin enerji arz güvenliği konusundaki endişeleri artarken, Türkiye'nin enerji ticaret merkezi olma hedefi ve stratejik konumu daha da önem kazanmıştır.

 

AB Enerji Güvenliği Üzerindeki Etkiler

 

Halihazırda 2022 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ve AB’nin yaptırımlarına cevaben Rusya’nın enerjiyi bir dış politika aracı olarak kullanması AB’nin enerji güvenliğini sağlaması konusunda ciddi problemler yaratmıştı. Bunun üzerine, AB, enerji arz güvenliğini sağlamak için çeşitli stratejiler geliştirmeye çalıştı. Bunlar arasında hem kaynak hem tedarikçi çeşitlendirmesi yapmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, enerji verimliliğini artırmak, LNG ithalatı yapmak, nükleer enerji kullanımına devam etmek, enerji depolama teknolojilerini geliştirmek, AB ülkeleri arasında enerji işbirliğini artırmak ve enerji altyapısını güçlendirmek  yer almaktadır.

Şimdi de, Ukrayna'nın, Rus gazını Avrupa'ya taşıyan boru hatlarını kapatma kararı, genel olarak Avrupa’nın, özelde de AB'nin enerji arz güvenliğini doğrudan etkileyen bir başka durum olarak ortaya çıktı. Başka bir deyişle, Ukrayna üzerinden gaz akışının durmasının Avrupa'nın enerji güvenliğinde ciddi bir boşluk yaratacak olması bu kaynakların Avrupa'ya ulaşımında alternatif yolların sınırlı olması, bu durumun önemini artırmaktadır.

AB Komisyonu, Ukrayna üzerinden geçen yıllık ortalama 45  milyar metreküp gazın, alternatif güzergahlar üzerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve Rus olmayan boru hattı ithalatıyla tamamen ikame edilebileceğini belirtmesine rağmen Ukrayna rotasının kapanması, enerji arzında kesintilere ve fiyat artışlarına yol açacaktır. Ayrıca, bu alternatiflerin daha maliyetli olması ve altyapı eksiklikleri, AB'nin enerji güvenliğini tehdit etmektedir. Özellikle Avusturya, Slovakya ve Macaristan gibi ülkeler, Ukrayna-Rusya savaşının başlamasından bu yana Rusya'dan yoğun şekilde doğalgaz alımını sürdürmektedir. Bu ülkeler için alternatiflerin daha maliyetli olma ihtimali üzerinde durulmaktadır.

 

Ayrıca, Avrupa Birliği'nin Rusya'ya enerji tedarikçisi olarak güvenini kaybetmesi ve Ukrayna hattının kapanması, Türkiye üzerinden enerji akışının önemini artırmaktadır. Daha doğru bir ifade ile, Avrupa, Rusya’dan gaz alacak ise ya da Rusya Avrupa’ya gaz satacak ise en kısa ve güvenli yol Türkiye’den geçmektedir. Bu nedenle, Avrupa, enerji tedarikini çeşitlendirmek ve güvence altına almak için Türkiye ile olan enerji işbirliğini güçlendirme yoluna gidecektir.

 

Türkiye'nin Jeopolitik Konumu

 

Ukrayna hattının kapanması, Türkiye'nin enerji jeopolitiğinde önemli bir değişim yaratmıştır. Türkiye, TürkAkım ve TANAP gibi projelerle Avrupa'ya gaz tedarikinde kritik bir rol oynamaktadır ve oynamaya devam edecek gibi görünmektedir. Özellikle Ukrayna hattının kapanmasıyla Avrupa için kritik bir geçiş noktası haline gelen Türk Akımı, her biri yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşmakta ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz sevk etmektedir. Bu gelişme, Türkiye'yi Avrupa'nın enerji tedarikinde vazgeçilmez bir konuma getirmiştir.

 

Sadece AB açısından değil, Rusya’nın enerjiyi bir dış politika unsuru olarak kullanmasından ötürü Avrupa’nın gözünde artık güvensiz bir tedarikçi konumuna düşmesinden dolayı da Rusya’nın doğalgazını Avrupa’ya satmak için müracaat etmesi gereken güvenli kapı yine Türkiye olacaktır. Rus gazının artık sadece Türk Akımı üzerinden Avrupa'ya taşınacak olması, Türkiye'nin enerji merkezi olma potansiyelini gündeme getirmektedir. Rusya lideri Putin’in de Türkiye'yi enerji merkezi yapma önerisi, bu yeni durumla daha da anlam kazanmaktadır. Türkiye'nin coğrafi konumu ve enerji politikalarındaki esnekliği, bu rolü üstlenmesi için uygun bir zemin hazırlamaktadır.

 

 

Sonuç olarak

 

Bu minvalde, Ukrayna'nın gaz akışını durdurması, Türkiye'nin jeopolitik önemini artırırken, Avrupa'da da enerji güvenliği tartışmalarını gündemin merkezine oturtmaktadır. Bu gelişmeler, Türkiye'nin enerji ticaretinde stratejik bir oyuncu olarak yükselmesini sağlamaktadır ve Avrupa'nın enerji güvenliği için Türkiye ile işbirliği yapması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu süreç, enerji politikalarında yeni dengeler oluştururken, Türkiye'nin enerji merkezine dönüşme potansiyelini de güçlendirmektedir. Türkiye'nin bu dönemdeki rolü, hem bölgesel hem de küresel enerji piyasalarının geleceğini şekillendirecek niteliktedir.


*BAİBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi/ İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı


Haber Bültenimize Kayıt Olun!

Güncel haberler ve duyurularımızdan haberdar olmak için haber bültenimize kayıt olabilirsiniz.

Teşekkürler!

bottom of page