Teknolojinin Yeni İkilemi Yapay Zeka
Teknolojinin gelişimiyle birlikte ikilemler de kaçınılmaz hale gelmiş, dijitalleşme ve yapay zekâ gibi yenilikler hayatımıza hem kolaylıklar hem de yeni sorunlar getirmiştir. Yapay zekâ, iş gücünü azaltırken etik ve güvenlik riskleri doğurabilir; bu nedenle, toplumun ve sektörlerin bu ikilemleri dikkatlice analiz ederek geleceğe hazırlanması gerekmektedir.

Teknolojinin çevremizi tamamen kuşattığı şüphesiz bir gerçek. Hatta sürekli değişim ve gelişim içinde bulunan teknolojiyi yok sayarak eski teknolojilere de geri dönmek artık mümkün değil. Peki, böyle bir durum içerisinde kendisine sürekli bağımlı olduğumuz teknolojiyle etkileşimimiz nasıl olmalıdır?

Elbette teknoloji, doğası itibariyle kapsamlı bir içeriğe sahip. Bu çerçevede dikkati çeken en önemli özelliğinin ikilemli yapısı olduğu söylenebilir. Teknolojinin bu temel özelliğini, tarih boyunca toplumla, bireyle, çevreyle ve diğer tüm konularla olan etkileşiminde görmekteyiz. Sanayi Devrimi'nden örnek verecek olursak, 19. yüzyıl İngiltere’sinde Ludizm hareketi, makineleşmeye karşı çıkmıştır. Makineleşmenin insanları işsiz bırakacağı düşüncesi bu eylemin temelini oluşturmuştur. Ancak görüldüğü üzere, makineleşme kimi grupları işsiz bırakırken, kimi gruplara yeni iş alanları sunmuştur. Bu tür örnekleri tarih boyunca artırmak mümkündür.
Dijitalleşme ve Yeni Teknolojik İkilemler
1900’lü yılların başında tümleşik devrelerin icadı, insanlığı yeni bir teknolojik evreye taşıdı. İnsanlık, manuel ve otomatik sistemlerle etkileşim içindeyken Dijital Dünya ile farklı bir döneme adım attı. Dijital çağ, tarihsel süreç açısından değerlendirildiğinde henüz bebeklik aşamasında sayılabilecek bir gelişim dönemindedir. Ancak her ne kadar yeni olsa da, teknolojinin ikilemli yapısını değiştirmedi.
Örneğin, arama motorları gelişmeden önce insanlar bilgiye ulaşmak için ansiklopedilere başvuruyordu. O dönemde bilgiye ulaşmak zaman ve emek gerektiriyordu, ancak ulaşılan bilgilerin doğruluğu daha güvenilirdi. Günümüzde ise bilgiye ulaşmak çok daha kolay ancak doğruluğu sorgulanır hale geldi. Benzer şekilde:
Oturduğumuz yerden alışveriş yapabiliyoruz ama siber suçlara maruz kalıyoruz.
Dünyanın diğer ucundaki insanlarla iletişim kurabiliyoruz ama radyasyona daha fazla maruz kalıyoruz.

Her birey, kendi hayatında da bu tür teknolojik ikilemleri fark edebilir. Sonuç olarak, dijital dünyada da teknolojik ikilemler devam etmektedir.
Yapay Zekâ ve Gelecekteki İkilemler
Henüz dijitalleşmenin ikilemli yapısını tam olarak anlamadan ve zekânın tanımını bile netleştirememişken, yapay zekâ ile tanıştık. Teknoloji tarihine baktığımızda, yapay zekânın sonuçlarının da ikilemlerle dolu olacağını görmek mümkündür.
Peki, yapay zekâ teknolojisi hangi ikilemleri beraberinde getirecek?
Bazı meslekler yok olacak ama yeni meslekler doğacak.
İş gücü kolaylaşacak ama enerji tüketimi artacak.
Veri analizleri hızlanacak ama sorumlulukların tanımlanması zorlaşacak.
Zamandan kazanacağız ama bazı alanlarda zaman kaybedeceğiz.
Etik ve ahlaki ikilemler ortaya çıkacak.
Bu gibi ikilemler, doğru gözlemler ve öngörülerle daha da genişletilebilir.
Sonuç
Her sektör ve disiplinin kendi içinde yapay zekâ ile doğabilecek ikilemleri irdelemesi, daha etkin stratejiler geliştirmesine olanak sağlayacaktır. Tarih tekerrürden ibarettir ve yapay zekâ konusunda da doğru bir iletişim modeli oluşturmamız gerekmektedir.
Öte yandan, teknolojinin bireyi ve toplumu şekillendirme gücü göz önüne alındığında, yapay zekâ teknolojisini hafife almamak büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: ZenginHaber
Prof. Dr. Fatih AYDIN
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi
İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkan Yardımcısı
Comments